BLOG
Buradasınız: Anasayfa / BLOG
BLOG
Şiirleri ve Yazıları
BEKLEYENLER
Cam önü, Vita kutusu çiçekleri; Kimi sardunya, kimi de camgüzeli.
IŞIĞIN GÖZLERİ
Eğer gözleri olsa idi… Işık: “Her şey, nurla çevrili” Su da: “Kişiler, ermiş” derdi.
TAN VE SEL
Geceyi aydınlattı, tan yeri; Sel de çıkardı, gizlenenleri; Tan ve sel; gösterdi gerçekleri!
BİR FANİ
Adının anlamı: “İlahi aşk” hâli Ve ekmek tutan elleri silkeledi!
YANKI
Koşturuyor beynim, bir orada-bir burada; Gözüm-kulağım-kalbim hep onunla, inatla… Soluğum yetmez oldu, tüm yaşadıklarıma; Nedense, devamlı açık bir yazlık sinema!
GEREKSİZ BİRİ
Gereksiz biriyim işte! Gerekli mi? Kimi arasam; hiç dönmedi be, geri! Bir dostum ve arkadaşım olmadı ki; Adasam da kendimi, bildim-bileli…
YİRMİBEŞİNCİ SAAT
“Gün, niye yirmi beş saat değil!” diyor, iş insanı; Kendine-ailesine zehir ediyor, yaşamı… Köşenin mendilci kızı şimdi sildi, gözyaşını; Bugüne kadar hiç sordun mu, derdini-dermanını?
GÖZLER
Denize dönmüş, gözleri; “Dal içime, yüz!” der, gibi. Parlamış, o gözler içi; “Aynan oldum, bak!” der, gibi.
DÜNYA
Gidişti-dayanamadı; Dünya, tenini kaşıdı! Can içine, can karıştı; Deprem oldu, onun adı...
GÜL-AĞLAK
“Dudakları gülerken; İçin-için damlayan, Gül-ağlağımsın benim.
ŞEKÜRE
Şeküre’nin iri-siyah üzüm gözleri; Gülerek soruyor, merak ettiklerini. Kırmızı gül desen-beyaz elbisesini, Savurup-gösteriyor, çocuk neşesini. “Şeküre! Doyarak yaşa, çocukluğunu…”
MACUN ŞEKERİ
Dünyanın tadı, artık kekremsi oldu; Macun şekerlerim, bir-bir unutuldu… Pamuk şekerimin yumuşak dostluğu; Anılarla eridi, bir-bir kayboldu…
Detaylı Bilgi İçin Bizi Arayın