Sanki eksik bir şeyler kaldı; bitiremedim…
Neydi ki? Düşün-düşün, bir türlü bulamadım.
Belki, yarım kalmış-sararmış o dizelerim;
Belki de, hayatımdaki o kararsız dilim…
Uzun-ince parmakları, yay ile bütünleşti;
İncitmedi telleri ve yumuşacık değdirdi...
Yanık nağmeleri, gök kubbeye aşkı işledi;
Kemancı Kadın; kemanı ile dans etti sanki...
Paltoların önü açık, koşar adım; okuldan çıkmış çocuklar.
Kollar yukarı doğru, iki yanda… Atılan neşeli çığlıklar…
Kozalarından kurtulmuş; o, kelebekler gibi rengârenk saflar…